Uygulama Alanları

Şişman olmak, pek çok hastalığı da beraberinde getiriyor. Yüksek kan basıncı, karaciğer yağlanması, kalp hastalıkları, bağırsak sisteminin bozulması, kan şekerindeki anormaliler bu hastalıklardan sadece birkaç tanesi diyebiliriz.

Şişmanlık bazen bir hastalığa bağlı olarak gelişebildiği gibi genel olarak ailede oluşturulan yanlış yemek yeme ya da yanlış gıdalarla beslenme alışkanlığından da kaynaklanıyor. Bize faydalı olan gıdalardan ziyade damağımıza zevk veren gıdalar ile beslenmek, sağlıklı olma yolundaki en önemli engel…

Şekerden uzak duramıyoruz, glutenli hamur işlerine dayanamıyoruz, gazlı içecekler en büyük favorimiz, gece geç saatlerde açlıkla yataktan kalkıyor ve bütün gün almamız gereken kaloriyi birkaç dakika içinde alıyoruz. Ve sonucunda o hayal ettiğimiz elbiseyi hiç giyemiyor, istediğimiz ortamlara giremeyip kendimizi eve kapatıyoruz.

Uzmanlar yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Günlük düzenli egzersiz ile de ideal vücudumuza sahip olabileceğimizi de ekliyorlar bittabi ki haklılar… Ama ya istem dışı yemelerimiz sadece oburluktan dolayı değilse !!!

Kendimizi çılgın gibi buzdolabının önünde şekerli bir şeyler atıştırırken buluyorsak?
Durup dururken her 30 dakikada bir şeyler yeme isteği duyuyorsak?
Ve ne kadar diyet yapmaya çalışsak da birlikte diyete başladığımız arkadaşımız ayda 5 kilo verirken biz 400 gram da kalıyorsak?

İşte o zaman vücudumuzda yolunda gitmeyen bir şeyler var ve vücut alarm veriyor demektir ve aynı vücut “Artık bana daha fazla şeker ve hamur yükleme, fastfood yeme, biraz dur ve beni temizle diyordur ve biz o vücudu dinlemek zorundayız.

Raf ömrü olan, hamurlu, şekerli yiyecekleri bolca tükettikçe vücudumuz yoruluyor, metabolizmamız yavaşlıyor, organlarımız ağır metaller ve toksinlerle doluyor, çalışmaları yavaşlıyor ve sonra biz “su içsek yarıyor” kelimesini her yerde duyar hale geliyoruz. Oysa ki bağırsaklarımız emilimini kaybetmiş, karaciğerimiz çalışmaktan bitap düşmüş, pankreasımız olur olmadık insülin salgılamaktan insülin direnci ile karşı karşıya gelmişiz ve merhaba obez günlerimiz…

Diyet yapmak kararlılık ister. Diyet demek sevdiğimiz her şeyden bir süreliğine mahrum kalmak değildir. Süre bittiğinde zayıflar sonra kilolarımızı hiç kaybetmemiş gibi geri alırız. Önemli olan yediğimiz miktarları azaltmak, yediğimiz saatlere dikkat etmek ve olabildiğince sağlıklı gıdalarla beslenmek ve bunu hayat şekli haline getirmektir.

Tabi ki öncelikle bize hayat veren organlarımızı memnun etmemiz, onları toksinlerden ve ağır metallerden temizlememiz ve doğru çalışmalarını sağlamamız gerekir. Kilo verme ancak doğru çalışan organlarla mümkündür. Metabolizma hızı temiz organların çalışma hızına bağlıdır.

Vücut Detoxu ve Sağlıklı kilo verme için;

FROXIMUN TOXAPREVENT MEDI PLUS ve FROXIMUN TAXAPREVENT MEDI PURE ürünlerimizi inceleyebilirsiniz